Je connais le père de Pierre. (Pierre' in babasını tanıyorum.)
Les cheveux de Fatma sont longs. (Fatma'nın saçları uzundur.)
Tu as oublié de fermer les fenêtres de ta chambre. (Odanın pencerelerini örtmeyi unuttun.)
Le chien de notre voisin a aboyé toute la nuit. (Komşumuzun köpeği bütün gece havladı.)
- İsimler birbirlerini zincirleme olarak da tamlayabilirler.
- İsim tamlaması yapmakta en çok kullanılan edat de dür. Ama , başka edatlar da kullanılabilir ve değişik anlam verirler.
Les douleurs de l'accouchement : Doğum sancıları.
Un bateau de pêche : Balıkçı gemisi.
Une étofffe en laine : Yünlü kumaş.
Un moulin à vent : Yel değirmeni.
Une voiture pour enfant : Çocuk arabası.
Un homme à lunettes : Gözlüklü adam.
Une boîte aux lettres : Posta kutusu.
La soupe aux tomates : Domates çorbası.
Un garçon au pantalon court : Kısa pantolonlu çocuk.
La fille au chapeau rouge : Kırmızı şapkalı kız.
Une jeune fille aux cheveux longs : Uzun saçlı bir kız.
Un homme sans métier : Mesleksiz adam.
La musique à la turque : Alaturka müzik.
Dikkat !
1. Aynı isimleri de veya à ile tamlama haline getirmek çok farklı anlam verebilir.
Un verre de thé : İçi çay dolu bardak , bir bardak çay.
Un verre à thé : Çay bardağı.
Une boîte de clous : Bir kutu çivi.
Une boîte à clous : Çivi kutusu. (içi boş)
2. Bir cismin neden yapıldığı - kullanış alışkanlığına göre - de veya en ile belirtilebilir.
Un bracelet d'or : Un bracelet en or. (Altın bilezik)
Une porte de fer : Une porte en fer. (Demir kapı.)
3. de edatı farklı anlamda tamlamalar kurabilir.
Un train de marchandises. (Yük treni.)
Le mois d'août. (Ağustos ayı.)
à 8.00 heures du soir. (Akşam saat 8.00'de)
Un déjeuner de dimanche. (Pazar günü yenilen öğle yemeği.)
L'après-midi du 2 janvier. (2 Ocakta öğlenden sonra.)
L'avion de Bruxelles est parti. (Brüksel uçağı kalktı.)
Je pourrais assister à votre réunion de 17.00 heures. (Saat 17.00'deki toplantınızda bulunabilirim.)
Une statue de marbre. (Mermer heykel.)
4. Fiil tümleci ile isim tamlayıcısı birbirine karıştırılmamalıdır.
ıl approcha sa chaise du poêle. (Sandalyesini sobaya yaklaştırdı.)
C.D.I. du verbe (approcher qch de qch.)
Une voiture de police informe la population du danger.
(informer qn de qch.) C.D.I du verbe
(Bir polis arabası halkı tehlikeye karşı bilgilendiriyor.)
Remplis la cuvette d'eau froide ! (remplir qch. de qch.)
C.C.de moyen du verbe.
(Küveti soğuk su ile doldur.)
5. Son zamanlarda bazı deyimlerde edat kullanmama eğilimi gözlenmektedir.
Une assurance - incendie : Yangın sigortası.
Une aide - soignante : Hastabakıcı.
Un château Renaissance : Rönesans tarzında bir şato.
Le rayon hommes : Erkek giysileri bölümü.
6. Bir mastar veya bir yan cümle isim tamlayıcısı görevi yapabilir.
L'idée de partir m'est pénible (=L'idée que je partirai m'est pénible.)
(Gitme düşüncesi bana zor geliyor.)
J'ai perdu mon permis de conduire. (Sürücü belgemi kaybettim.)
La joie de vivre me pousse à travailler. (Yaşama zevki beni çalışmaya itiyor.)
Mon père ne m'a pas refusé mon désir d'aller au match. (Babam maça gitme arzumu reddetmedi.)
Le commandant donna à ses hommes l'ordre de faire feu. (Komutan , askerlerine ateş emri verdi.)
Un promblème facile à résoudre. (Çözümü kolay bir problem.)
Un fruit agréable à manger. (Yemesi hoş bir meyve.)
Une lettre difficile à écrire. (Yazması zor bir mektup.)
0 yorum:
Yorum Gönder